Sürekli
yakınırız İzmir'de çocuklarla yapılacak şeyler az, buraya hiç bir şey gelmiyor
diye..Belki de geliyor ama duyurusu iyi yapılmıyor diye düşünmeye başladım.
Çünkü birazdan anlatacağım sergiyi tamamen tesadüfi bir şekilde öğrendim,
sonradan afişini hatırladım ama pek ilgi çekici gelmemişti bana, önemsememişim
demek ki..
Facebook'
ta bir arkadaşımın paylaşımını görünce ilk fırsatta Tarihi Hava Gazı
Fabrikası'nda aldık soluğu,"Haydi Oynayalım! Polonya'dan Çocuk
Tasarımları" sergisinde. Etkinlik Polonya-Türkiye arası diplomatik
ilişkilerin 600. yıldönümü kutlamaları 2014 kültür programı kapsamında
düzenlenmekteymiş. Son yıllarda çocuklar için tasarım yapmak Polonya'da güçlü
bir trend haline gelmiş, ne diyelim darısı başımıza!
Sergi deyip geçmeyelim interkaktif bir oyun alanı gibi düzenlenen bir ortam var ve gönlünüzce oynayabiliyorsunuz Polonyalı tasarımcıların oyuncaklarıyla. Kapıda bizi karşılayan görevli hem güler yüzlü hem yol gösterirken yardımcıydı. Bir sergi resmiyeti ve somurtkanlığı olmadığından biz de motivasyonumuz yüksek, yüzümüz güleç attık ilk adımımızı ve okuduk sorumuzu:)
Sergi bir leyleğin ayak izlerini izleyerek başlıyor ve leylek sizi oyuncaklar diyarında bir geziye çıkarıyor ama diyor ki "dur ve düşün önce".
Kısımlara ayrılmış bu sergide ilk anda oyuncakları göremiyorsunuz ve MERAK ediyorsunuz "Acaba bizi ne bekliyor?"
Biz Ada ile beraber gezdik okumayı bilmediği için soruları ben okudum ve cevabı beklerken ben de kendimi sorguladım.
"Polonyalı çocuklar koltuğa resim yapabilir mi?", "Biz karton oyuncakları niye severiz?", "Bebek oyuncak evleriyle sadece kız çocukları mı oynar?" gibi soruları yüksek sesle duyunca bir de Ada'nın henüz kalıplaşmamış, özgün yanıtlarını duydukça -büyümek- çok sıkıcı bir durumdu o ortamda, iyi ki yanımızda büyümüş ama hala çocuk olan eşimde vardı da ortam şenlendi:)
Zamanın
nasıl geçtiğini anlamadık, bölmeler arasında leyleğin ayak izlerini takip
ederken. Tüm bölmeler bitince sonda oyuncak firmalarının
oyuncaklarından örnekler vardı, yine serbest bir şekilde oynayabildi Ada. Bu
sırada bu firmaların temsilcileri falan gelip yakamıza yapışmadı, kimse bize
şuradan alabilirsiniz, şuradan isteyebilirsiniz gibi ifadelerle yanaşmadı. Aksine
görevli arkadaş-amca yanımıza gelip "tüm turu anne-babasıyla
tamamlayanlara küçük bir hediyemiz var" diyerek çok tatlı bir takvim ve
hafıza oyunu verdi- ben serginin dokunulan, oynanan ve bir iyilik yapılıyorsa
gözüne sokulmayanını severim:)
Diyoruz ya İzmir'e bir şey gelmiyor, geliyor işte arada sırada KAÇIRMAYIN, 30
Kasım son, ve sergi ücretsiz:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder