Kendi çapımda doğa farkındalığı yaratmaya çalışıyorum, Ada'nın domatesin ağaçtan düşmediğini, biberin pakette yetişmediğini, böceklerin reklamlarda olmadığını bilmesini isterim.
"Çocuğunuz okulumuzun tarlasında ata binerken elindeki kılıçla piyanonun tuşlarına basarak ordan çıkan tınıyla çinceyi öğrenecek" diyordu Burak Ülman yeni nesil özel okulları anlatırken TEDxRESET konuşmasında.. Bunu da istemiyorum tabii ki, doğal akışında öğrensin her şeyi . Yapay bir zeminde bir simülasyon programında değil...
Benim çocukluğum öyle köyde falan geçmedi, annanemin evinde gayet hijyenik ortamda büyüdüm. Ama yine de bahçede tavuk, horoz, bıldırcın vardı; ayva ağacı vardı hiç erik ağacına tırmanmasam da - Adapazarı ayvası derler ya hani pazarlarda işte her yer ayva ağacıydı- ayva ağacına çıkmışlığım vardı ve tabii bir de balkonda binbir çeşit çiçek..
Ve tabii doyasıya sokak vardı: saklambaç, yerden yüksek, evcilik, bisiklet sürmek ve akşam ezanına kadar oynamak..
Tüm bunları düşününce ve üzerine ekleyince şimdi ki korku toplumunu Ada bu kadarını bile yaşasa yeter diyorum.
Meşhur çocuk kitapları, yeni akımlar hep bu yönde "Daha Sade Bir Hayat", "Waldorf"akımı , "Montessori" ve daha niceleri diyor ki eski çok eskiye dön belki benim çocukluğumdan bile eskiye..
İçinde yaşadığımız bu çağda mümkün mü bilmiyorum, ve olması gerekir mi ondan da emin değilim.. Bu bilgilerden yola çıkarak yeni bir şeyler yapmak gerekir... Evet -DOĞA- olmalı işin içinde ve aynı zamanda -TEKNOLOJİ- de..
Hızlı hayatlarımızın içinde nefes alacak zamanlar olmalı ve hayatımızın kendi akışı -rutini- olmalı.
Yoğun iş temposu içinde akşam evde Ada ile geçirdiğim 1-2 saat huzurlu zamanlar olmalı, herşey 1-2 saatliğine ertelenmeli belki de..Önce "Montessori" ile ilgilenmeye başladım, temel felsefesi bana uygundu.. Yıllardır özel eğitim işinin içinde olan biri olarak çok tanıdıktı. Sonra üzerine okuduğum kitaplarda üç aşağı beş yukarı aynı akımdan geliyordu "Yapabilmem için bana yardım et", "Çocuk günlük hayatın içinde olmalı", "Hayat daha sade yaşanmalı" bla bla bla...bunlar yazabilirsem başka bir konunun başlıkları..(Ama buyrun burada yazılmışı var
Yeliz'den kopya:))
|
İlk bahçe çalışmalarımızdan.. |
Konu neydi onu unutsam da:) uzun lafın kısası bu hayatı planlarken ilk yaptığımız hamle bahçesi olan bir eve taşınmak oldu, küçük balkonvari bir bahçe ile Ada kuşumuza en azından nefes alacağı bir yer yarattık, umarım o da bundan memnun olur ileride. Zira böcek fobisi olan biri olarak ben bu bahçeli ev olayında pek bir gergin olsam da umarım Ada için keyifle hatırlayacağı zamanlar olur..