İzmir'de yaşayanlar bilirler Alsancak' ta küçük bir alan içerisinde 4 ünlü pastahane vardır. Bildiğiniz pastahane aslında, mahalle arasındakilerden farklı olarak İzmirlilerin buluşmak için önlerini kullandığı, bir kısım insanın ise içinde- dışında oturup sohbet edebilecekleri yerler.. Daha çok orta yaşlı ve yaşlı kesimin, yabancıların ve illa ki orta üstü gelir durumundakilerin uğradığı yerler.
Geçenlerde eşim "tatlı yiyelim tatlı konuşalım" hedefiyle sabah indirdigi yüzümü akşam gülümsetmek için bu pastahanelerden biri olan Reyhan Pastahanesi'nden incirli cheesecake almış, görevli - şöyle muhteşem böyle güzel diyerekten- övmüş te övmüş, yeni denemeleri olan bir ürünmüş.
Peki nasıldı diye soracak olursanız ben pek sevmedim eşime göre ise oldukça başarılıydı.
Tabii benim kuru inciri ve onunla yapılan tatlıları sevmediğimi plana katarsak bu benim için bir sürpriz olmadı, benim bu huyumu hala öğrenememiş olan eşim ise tatlı yiyip tatlı konuşma konusunda hedefine ulaşamadı..
Ertesi günlerde ise eşim bir yerde yaptığı konuşma sonrası verilen çiçeği eve getirdi, gelen çiçekler kokusunu hiç sevmediğim -hatta görünüşlerini de pek sevmem- çiçeklerdi. Bu sefer eşim daha önce bana bu çiçeklerden - adı kazablanka galiba- aldığını söyledi. O zaman da sevmediğimi ama kibarlıktan bunu söylemediğimi ifade ettim.
Düşününce ne kadar yanlış yaptığımı fark ettim.
Aslında çoğumuz böyle yapmıyor muyuz?
Birisinden gelen hediye vb. "aaa çok güzel" nidalarıyla alıyoruz bazen hiç hoşlanmadığımız birşey olabiliyor buve bunu söyleyemediğimiz için karşımızdaki onu sevdiğimizi düşünüp tekrar alabiliyor ve bu kişi bir de eşimiz ise hemen suçlamaya başlayabiliyoruz eğer gergin bir günümüzdeysek
- Sen beni hala tanıyamadın, bunları sevmediğimi bilmiyor musun?
- Evet, bilmiyorum???!!!
Yıllarca annemin kemalpaşa tatlısını sevdiğini sanıp birgün ona tatlı yapmıştım fakat sonradan öğrendim ki annem babam sevdiği için biz küçükken sürekli bunu pişirirmiş aslında kendisi sevmezmiş.
Bazen en yakınımızdakilerle ilgili ne kadar az şey biliyoruz diye düşünüyorum şimdi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder