24 Mayıs 2012 Perşembe

İpek Hanım'ın çiftliği

İnternette ve gazetelerde duymuştum, Pınar Hanım'ın Çiftliğini. Sonra unutup bir süre ilgilenmemiştim. Ne zaman kızım ek gıdaya geçti, aldı beni bir telaş "kimyasal ilaçlı ürünler zararlı", "GDO lu ürünleri yemeyin" derken nereden yiyecek bulurum endişesiyle tekrar buldum, Pınar Hanım'ı.
Organik tarım değil yüzyıllardır süregelen köylü tarımı yaptığını söylüyor Pınar Hanım. Ürünlerinin en önemli özelliği yerli tohum kullanması ve zararlı kimyasal ilaç bulunmaması.

Beni cezbeden bu özelliklerinden dolayı kendisiyle iletişime geçip ürün listesini istedikten sonra hemen siparişimi verdim.
Bu sene hiç kokusunu duyamadığım pırasalardan sonra gelen bu pırasalar, kokulu domatesler, yaralı bereli armutlar ve kısa sürede bozulan semizotum geldi kargoyla. Pırasayla beraber gelen pazı ve ısırgan otunu hemen deneyip tadına baktık. Sonuç muhteşemdi. Daha önce otlara burun kıvıran kuzenim bile "daha var mı" diye sordu. Kızım armutları ve kabakları afiyetle yiyor.
Evet biraz pahalı normal pazar fiyatlarından ama neye para vermiyoruz ki mantığıyla sipariş vermeye devam edeceğim, sonuçta zararın neresinden dönsek kardır..
Bu ufak çabalarım belki az da olsa bize eski sebze&meyve günlerin tadını verir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...